Adıyaman Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı ve Öztürk Veterinerlik Kliniği Hekimi Veteriner Hekim Sırrı Öztürk, hayvancılıkla uğraşan vatandaşları ve yetkilileri bölgede tespit edilen şap ve çiçek hastalığı konusunda uyardı.

Adıyaman Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı ve Öztürk Veterinerlik Kliniği Hekimi Veteriner Hekim Sırrı Öztürk, yaklaşık 50 bin hayvanın bulunduğu ilçede aşı yapılmamış hayvanların etkilenmemesi, üreticilerin mağdur olmaması için, tehlikeli olan ve salgın şeklinde hayvanlara büyük zararlar veren şap ve çiçek hastalığı konusunda uyarılarda bulundu.

Kâhta’nın Adıyaman’da sütçülüğün ve çiftliklerin en yoğun olduğu ilçesi konumunda olduğunu, Adıyaman’daki yaklaşık 70 tona yakın sütün yüzde 50’sinden fazlasının Kâhta’da çıktığını söyleyen Öztürk, en büyük korkularının şap virüsünün çiftliklere bulaşması olduğunu söyledi.

Şap virüsünün en fazla yayılım gösterdiği alanların başında hayvan pazarlarının geldiğine işaret eden Öztürk, Kâhta hayvan pazarının bir an önce kapatılması gerektiği uyarasında bulundu.

Şap virüsünün Şanlıurfa ve Kahramanmaraş bölgelerinden intikal ettiğini tespit ettiklerini söyleyen Veteriner Hekim Sırrı Öztürk, gazetemize şu açıklamalarda bulundu;

“Son bir ay içerisinde gerek ilçe merkezinde gerek köylerimizde buzağılarda ve büyükbaş hayvanlarda şap virüsü tespit edilmiştir. Şap bildiğiniz gibi bulaşıcı bir hastalıktır. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda çok hızlı yayılabilme özelliğine sahip bir hastalık. Tabi ki daha önce ilçemizde bildiğiniz gibi bakanlığın projeli olarak uyguladığı şap aşıları yapılmaktadır. Eğer bir yerde düzgün bir şekilde aşılamalar yapılmış ise ve aşıda da bir sıkıntı oluşmamış ise o hayvanların şap hastalığına yakalanması riski yok denecek kadar azdır. Fakat özellikle aşılanmayan, aşı zamanı süresi geçmiş olan hayvanlar arasında hızlı bir şekilde yayılım gösterir. Ve özellikle genç hayvanlarda koyun ve keçi kısımlarında kuzularda, büyükbaş hayvanlarda ise buzağı kısmında yüksek oranda ölüm oranı görülür. Sebebi ise; şap, sadece ağızda veya memede meydana gelen lezyonlarla öldürmüyor, özellikle genç hayvanlarda kalpte meydana getirdiği dejenerasyonlar sonucunda ani ölümlere neden olmakta. Bu da genç hayvanların daha çok ölmelerine sebep oluyor.”

“Şap virüsü, en fazla odaklandığı hayvan pazarlarında yayılıyor”

Şap hastalığının en fazla yayılım gösterdiği alanların hayvan pazarları olduğuna işaret eden Öztürk, ”Şap hastalığının en fazla yayılım gösterdiği hayvanların odaklandığı hayvan pazarlarıdır. Takip ve tespitlerimiz neticesinde şap virüsünün ilçemize Şanlıurfa ve Kahramanmaraş bölgelerinden intikal ettiğini gördük. Bundan dolayı mümkün mertebe şap virüsünün daha çok yayılım gösterdiği hayvan pazarının bir an önce kapatılması gerekiyor. Kâhta bugün sütçülükte ve çiftliklerin en yoğun olduğu Adıyaman’ın en önemli ilçesi. Adıyaman’daki yaklaşık 70 tona yakın sütün yüzde 50’sinden fazlası Kâhta’da çıkmakta. Bizim en büyük korkumuz şap virüsünün çiftliklere bulaşması. Çiftlikler aşılarını yapmaktadır. Her çiftlikte mutlaka 2-3 aylık buzağılar bulunmakta. Ancak iki aylık, üç aylık buzağıların aşı süreleri gelmediğinden aşıları yapılmamıştır. Bundan dolayı buzağılar risk altında. Bu sebeple ciddi bir koruma yapmamız gerekir.

“Çiçek hasatlığı da şap gibi bulaşıcı bir hastalık”

Kâhta köylerinde son zamanlarda küçükbaş hayvanlarda sıkça rastlanılan çiçek hastalığına da dikkat çeken Öztürk,” Çiçek hastalığı da bulaşıcı bir hastalıktır. Doğum mevsimi olması sebebiyle de kuzulara çok kolay bulaştığından ölüm oranı neredeyse yüzde 60’ı bulur. Eğer bu bir sürüye koyun keçi çiçeği girmiş ise koyun keçi çiçeğinde o yıl kuzulardaki ölüm oranı neredeyse yüzde 60-70’leri buluyor. Bu da çok büyük rakam. Bunun için üreticimizin tedbirli olması lazım. İlçe Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğümüzün teyakkuzda olması lazım. Böyle bir durumda ilçe veya köylerin giriş çıkışları kontrol altına alınmalı, sağlam hayvanların aşıları yapılmalı ve hastalığın bulaştığı hayvanlarla temasları kesilmeli.

“Üreticilerimiz bu dönemde hayvan almasınlar”

Bizler bu konuda gerekli çalışmalarımızı ve üreticilerimize uyarılarımızı yapıyoruz. İlgili arkadaşlarımız da bu konuya hassas davranırlarsa inşallah en az fireyle bu hastalıkları atlatırız. Üreticilerimize tavsiyemiz; bu dönemde mümkün mertebe hayvan alımı yapmasınlar. Hastalığın yoğun olduğu dönemlerde farkına varmadan aldığı bir koyun veya keçiyi kendisine sürüsüne katarsa, hastalığı sürüsüne bulaştırabilir ve büyük zararlara sebebiyet verebilir.

Üreticilerimiz dışardan getirilen ve şüpheli buldukları hayvanları kendi işletmelerine ve sürülerinin içerisine katmamalıdırlar. Giriş çıkışlarda dezenfeksiyon, kireç dökülmesi, kontrollü giriş ve çıkışlar şeklinde gerekli bütün tedbirler alınırsa eminiz ki hastalığın bulaşması ve yayılması en az olur.’’ şeklinde açıklamalarda bulundu.